Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında, Fransa’nın nükleer doktrininin “ulusun temel çıkarlarına” dayandığını söyledi ve “Örneğin Ukrayna’da ya da bölgede bir nükleer balistik atak olması halinde kelam konusu olacak olan hiç de bu değildir” dedi. Macron’un, “Bu nükleer bir karşılık gerektirmez mi?” sorusunu da “Açıkçası, bugünkü doktrinimiz bu değil” diyerek cevaplaması Rusya ile Batı ortasında nükleer konusunda kelam düellosunun yaşandığı bir ortamda şaşkınlıkla karşılandı. NATO kulislerinde, açıklamaların mevcut ortamda caydırıcılık prensiplerine ziyan verebileceği ve Rusya’ya karşı verilen birlik imajını sarsabileceği lisana getiriliyor.
İNGİLTERE ELEŞTİRDİ
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace da, Macron’u eleştirerek elini açık etmekle suçladı. NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda nükleer atak sorularına muhatap olan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, “NATO’nun nükleer silah kullanmak zorunda kalabileceği şartlar son derece uzak. Rusya’nın nükleer söylemi tehlikeli ve pervasızdır. Ukrayna’ya karşı nükleer silah kullanmaları halinde bunun önemli sonuçları olacağını biliyorlar” dedi. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de evvelki gün, “Ukrayna’ya yönelik rastgele bir nükleer taarruz, nükleer bir cevapla değil fakat Rus ordusunu yok edecek kadar güçlü bir askeri karşılıkla sonuçlanacaktır” demişti. Ukrayna, NATO’ya üye olmadığı için ortak savunma unsuru olan beşinci husustan yararlanamıyor.