Son yıllarda Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz rezervlerine, Fatih Sondaj Gemisi’nin, Çaycuma-1 sondajında bulduğu 58 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin eklenerek Karadeniz’deki doğal gaz rezervimizin toplam 710 milyar metreküpe ulaşması, Türkiye’nin güçte dışa bağımlılığını azaltacak çok kıymetli bir gelişme olarak öne çıktı. Doğal Gaz Aygıtları Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (DOSİDER), Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervlerine ait açıklamalarda bulundu.
Yapılan yatırımlarla Türkiye’de 81 vilayet ve 600’ü aşkın ilçede 20 milyona yakın abone doğal gaz kullanıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “Ülkemizde kullanılmaya başlandığı günden bu yana hava kirliliğini büyük ölçüde ortadan kaldıran, kullanıcılara ekonomik bir güç kaynağı olmanın yanı sıra insan sıhhati, hijyeni ve konforu sağlayan doğal gazın yaygın bir halde kullanımıyla ilgili ülke genelinde yapılan epey yatırım ismine bu yeni rezerv keşifleri daha da kıymet kazanmaktadır.
Artık ülke insanımızın vazgeçilmezi haline gelen doğal gazın bugün için tamamına yakınının yurt dışından ithal edilmekte olduğu düşünüldüğünde, hem bu yeni gaz rezervi keşifleri hem de geçtiğimiz hafta yeni fazının açılışı yapılan Silivri doğal gaz depolama tesisinin toplam kapasitesinin 4,6 milyar metreküpe ulaşmış olması ve bunun yanında Tuz Gölü depolama alanındaki kapasite geliştirme çalışmaları da doğal gaz arz güvenliği açısından çok önemsediğimiz ve yakından takip ettiğimiz gelişmelerdir” denildi.
“ÜLKEMİZ GAZ MERKEZİ OLUYOR”
Yapılan yatırımlarla 7 memleketler arası doğal gaz boru sınırı, 2’si yüzer depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) olmak üzere 4 LNG tesisi ve 2 yer altı doğal gaz depolama tesisiyle güçlü bir altyapıya sahip olan Türkiye’nin doğal gaz ticaretinde merkez haline gelmek üzere olduğundan şad olduklarını belirten endüstriciler, “Önümüzdeki on yıllarda ülkemizin gereksinimine önemli katkı sağlamasını ümit ettiğimiz Karadeniz’de 710 milyar metreküpe ulaşan doğal gaz rezervine ilaveten, gelecek periyotta piyasaya arz edilme ihtimali yüksek olan Doğu Akdeniz, Türkmen, Irak ve hatta Rus gazının Avrupa piyasalarına ulaştırılması açısından da ülkemiz kritik bir pozisyonda bulunuyor. Bölgedeki tek gaz ticaret piyasasına sahip olmanın da avantajıyla ülkemizin doğal gaz ticaretinde merkez haline gelmek gayesine ilerlediğini düşünüyoruz.
Tüm bu gelişmeler bizi yakından ilgilendiriyor ve ziyadesiyle mutlu ediyor. Çünkü dernek olarak kurulduğumuz günden bu yana, doğal gazın ülkemiz sathına yayılmasına, inançlı ve yanlışsız bir biçimde tüketilmesine, insanlarımızın çağdaş, teknolojik ve verimli aygıtlarla, daha ekonomik ve konforlu tahlillere ulaşmasına, dalın sıhhatli bir formda oluşup, adil bir formda gelişmesine, ilgili tüm regülasyonların, yönetmeliklerin oluşmasına sorumlu bir sivil toplum kuruluşu hüviyetiyle katkı sağladık ve sağlamaya devam ediyoruz.
Bu vesileyle Dalımızı yakından ilgilendiren ve bizleri gururlandıran Ülkemizin doğal gaz rezervlerinin keşfi, alt yapı, tesisleşme ve kullanıma sunulması süreçlerinde her türlü imkânı sağlayıp dayanak veren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere süreci yöneten Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanımıza ve emeği geçen tüm kurum, kuruluş ve çalışanlarına şükranlarımızı sunuyoruz” sözlerini kullandı.